Tanımı : Ergin; 4-6 mm. boyunda, parlak kahve ve bal renklidir. Baş ve antenler sarı göğüs üzerinde 3 adet açık kahve renginde bantlar vardır. Dişilerde karın daha geniş yapılı olup sonunda yumurta koyma iğnesi bulunur. Yumurta 0.7-0.9 mm. boyunda, mat beyaz renkli ve mekik şeklindedir. Larva; ayaksız ve şeffaf beyaz renklidir. Baş ince, vücudu geriye doğru kalınlaşır, konik silindirik görünüştedir. Olgun halde 6-8,5 mm boyunda, 1.3-1.9 mm enindedir. Pupa; boyu 3.8-5 mm. eni .7-2 mm. kahve renkli ve fıçı şeklindedir.
Biyolojisi: Zeytin sineği çoğunlukla kışı toprağın 2-5 cm derinliğinde pupa halinde geçirilir. Erginler hazirandan itibaren topraktan çıkmağa başlar ve yumurta koyma olgunluğa gelmek için bir süre civardaki tatlı maddelerle beslenirler. Meyvelerin yumurta konulmaya elverişli hale gelmeye başladığı 20 hazirandan sonra meyvelerde ilk yumurtalar görülür. Yumurta meyvenin 0.5-1 mm derinliğine bırakılır. Bir dişi 200-250 yumurta koyabilir. Yazın kuluçka süresi 18 °C’ de 2 gündür. Bu süre sonbaharda 6-.10 güne kadar uzar. Yumurtadan çıkan larva meyve etinde galeriler açarak beslenir. 1,2,3, larva dönemlerini tamamlayarak olgun larva haline gelir. Larva gelişme süresi 15-16 gündür. Olgun larva meyvenin yüzeyine gelir, meyve zarını kemirerek inceltir ve 2-3 mm geri çekilerek pupa olur. Pupa mevsim başında meyve içinde, zarar periyodu sonunda toprakta veya ağaç üzerinde oluşur. Pupa süresi iklimle ilgili olarak 4-12 günden bir kaç aya kadar devam edebilir. Eğede 4-5; Marmara’da 3-4, Güney Anadolu’da 2-5, Karadeniz Bölgesinde 3-4 nesil vermektedir. Bir neslin gelişme süresi 30-40 gün kadardır.
Zararı: Zeytin sineği larva döneminde ve meyve etinde zararlı olarak bulunur. Larva gelişme süresinde çekirdek etrafında galeriler açarak beslenir. Böylece meyvelerin çürüyerek dökülmesine, zeytin yağı miktarının azalmasına kısmen de yağda asit çoğalmasına neden olur. Bilhassa sofralık zeytinlerde zararı daha önem taşımaktadırZarar oranı normal yıllarda% 15-30, salgın yıllarda % 60’a kadar ulaşmaktadır Yılda % 30 kadar ürün kaybına sebep olduğu tahmin edilmektedir.Akdeniz ülkelerinden Arjantin’e kadar yayılmış durumdadır. Ülkemizde Ege Marmara, Güney Anadolu ve Doğu Karadeniz Bölgesi zeytinliklerinde de yaygındır.
Not: İlaçlama yapıldıysa 10 dekara 1 tuzak, ilaçlama yapılmadıysa 1 dekara 1 tuzak uygundur.